tag:blogger.com,1999:blog-19081794375663157992024-03-13T04:04:17.413+03:00skose2906 Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.comBlogger136125tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-44906781922756954352021-10-09T20:42:00.001+03:002021-10-09T20:42:37.201+03:00Hollanda'da SİHA Haberleri Gündeme Bomba Gibi Düştü<p>Hollanda’nın kamu haber ajansı NOS, Türkiye’nin ürettiği silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) “giderek daha fazla satıldığını” yazdı.</p><p>Atatürk Havalimanı’nda eylülde düzenlenen İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST’e katılan NOS muhabiri, izlenimlerini Hollandalılar için haberleştirdi.</p><p>NOS’un haberinde, Türkiye’nin son yıllarda askeri endüstrisini insansız hava aracı üretmeye yönelttiği ve ihracatını gün geçtikçe artırdığı belirtildi.</p><p>“Klasmanında en iyisine sahibiz”</p><p>Haberde görüntülerine yer verilen Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar’ın “Klasmanında en iyisine sahibiz.” sözleri de başlıkta yer aldı.</p><p>Türkiye’nin 10 sene öncesine kadar insansız hava aracı satın almak için uğraştığına işaret edilen haberde, Bayraktar’ın “SİHA’lar kalitelerini ülkemizde ve dışarıda kanıtladı. Artık kendimize yetiyoruz ve hatta ihraç ediyoruz.” ifadelerine yer verildi.</p><p>SİHA’lar, Karabağ’da çatışmanın seyrini değiştirdi</p><p>Haberde, Baykar şirketi tarafından üretilen, “pahalı olmayan ve etkili” silahlı insansız hava araçlarının Karabağ’daki çatışma bölgelerinde tankları, zırhlı araçları, mühimmat depolarını ve hava savunma sistemlerini vurarak çatışmanın seyrini değiştirdiği vurgulandı.</p><p>SİHA’ların Suriye, Libya ve Karabağ’da kullanılarak başarılı olduğu ifade edilen haberde, bu araçların giderek daha fazla ülkeden talep gördüğü bildirildi.</p><p>Türkiye’nin kısa sürede ABD, İsrail ve Çin gibi önde gelen SİHA üreticilerinin arasında yer aldığı kaydedilen haberde, Orta Asya ve Orta Doğu ülkelerinin yanı sıra Ukrayna, Polonya gibi ülkelerin de Türkiye’den SİHA aldığı, sıradaki ülkenin Litvanya olduğu belirtildi. </p>Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-52573257765934023302021-10-09T06:57:00.003+03:002021-10-09T06:57:29.332+03:00Kim Bilir ...Nedir derdimiz bilmiyoruz. Her sabah uyanıp gün içinde ki görevlerimizi sorumluluklarımızı yerine getirmek için yataktan çıkıyoruz. Sonra bitmek bilmeyen bir koşuşturmacanın ortasında kendimizi buluyoruz.<div><br /></div><div>Her sabah aslında birbirinin aynı olan günleri yaşamak için uyanıyoruz. Hemen hemen aynı gündemlerin peşinde aynı kendini bilmezlikle ve aynı dertler ile hayatın içinde sürükleniyoruz. Hem yaşamdan zaman çalıyoruz hem de her gün biraz daha geç kalıyoruz belki umutlarımıza...</div><div><br /></div><div>Aynı otobüslere binip aynı istikamette yol alıyoruz. Bitmek bilmeyen ve sonu gelmeyen bir çok sorunlu haberler ile kendimizi iç içe buluyoruz. Televizyonlarda internette hep aynı haberler aynı gündemler kovalanıyor. O ona ne demiş kim neden gitmiş bu ekonomi nereye gidiyor ? aile içi şiddet, doktora şiddet, komşusuna şiddet ... Ve tabi daha niceleri. Sadece şiddet mi yok tabi ki cinayetti , ahlaksızlıktı , bizi bizden alan daha nice haberlerdi. Hiç bitmek bilmiyor bunlar. Bitsede bitirilmiyor. Ve tabi bir de siyasetçilerin o üslupsuz tavırları ve tabi ki onları destekleyenlerin. Bugün sokakta kahvede ve evlerde konuşulan ve hiç susmayan siyaset ...</div><div>Tüm dert aslında pastadan kim daha fazla pay alacak ve kim kendisine sunulan payı az bulup da diğerlerine saldıracak.</div><div><br /></div><div>Kim bilir belki bir gün düzelir. Bir gün yatağımızdan uyandığımızda aynı monoton ve boş güne uyanmayız. Belki biz yaşantımız da boşa akıp giden değerli zamanımızda bir değişiklik yaparız. Kim bilir bir gün belki her şey değişir.</div>Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-34995581493794852342021-10-09T06:24:00.002+03:002021-10-09T06:24:30.179+03:00Bir Merkez Bankası Başkanı Gündemi Daha<p> </p><p>Financial Times: Merkez Bankası Başkanının işten çıkarılacağı söylentisi Türk Lirasını salladı</p><p>İngiltere merkezli ekonomi gazetesi Financial Times, Türkiye Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun işten çıkarılacağına dair iddialarla birlikte Türk Lirası'nı 'salladığı' yönünde bir yazı yayınladı.</p><p>Financial Times'da 'Merkez Bankası Başkanının işten çıkarılacağı söylentisi Türk Lirasını salladı' başlığıyla yayınlanan bir yazıda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üç yıl içinde dördüncü kez Merkez Bankası Başkanı'nı görevden alacağı iddialarının ardından Türk lirasının Cuma günü bir kez daha rekor düşük seviyelere gerilediği belirtildi.</p><p>Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın beklediği faiz indirimlerinin geçtiğimiz aya kadar yapılamamış olmasından dolayı 'hayal kırıklığı yaşadığı' Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'na 'güvenini kaybettiği'ne dair Reuters'ın yayınladığı haberi hatırlatan Financial Times, ABD Dolarına karşı Türk lirasının yüzde 1 değer kaybettiğini ve Dolar/TL kurunun 8.97'lere çıktığını vurguladı.</p><p>Reuters'a bilgi veren üç kaynaktan ikisi, daha erken sürede daha düşük enflasyon ve daha düşük faiz politikası uygulanabileceğinin Erdoğan'a geçmişte söylendiğini, ancak gerçekleşmenin Eylül itibarıyla buna yakın bile olmadığına dikkat çekmişti.</p><p>Haberde ayrıca, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un, söz konusu iddiaları yalanladığı kaydedildi.</p><p>Financial Times ayrıca, bazı analistlerin son haftalarda Kavcıoğlu'nun yerine eski bir Merkez Bankası yetkillisi olan ve geçtiğimiz Mayıs ayında Başkan Yardımcısı olarak göreve başlayan Semih Tümen'in atanabileceği iddialarını ortaya attığını belirtti.</p><p>Gazeteye konuşan bir üst düzey Türk bankacı, Tümen'in söz konusu göreve getirilmesi iddiasının gerçekleşmesinin düşük bir ihtimal olduğunu belirtirken, "Merkez Bankası Başkanı'nda değişiklik yapılırsa, göreve atanacak kişi çok daha itaatkar ve aptal biri olacaktır" ifadelerini kullandı.</p><p><br /></p><p>Financial Times - Sputnik Türkiye</p>Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-78080276789459320622020-12-26T16:34:00.004+03:002020-12-26T16:57:48.753+03:00Biz Biz Olalım<p> </p><p dir="ltr">Biz biz olalım<br />
Özümüze sözümüze sadık olalım<br />
Bak zaman geçiyor <br />
Önce buna aşikar olalım</p>
<p dir="ltr">Dertlerimize derman<br />
Sevincimize heyecan<br />
Bugünümüze ayan<br />
Bak biz önce kul olalım</p>
<p dir="ltr">Kalır sana sanma ki<br />
Sanki miras mı ki<br />
Bir dakika sonrası<br />
Ayan mı diye soralım</p>
<p dir="ltr">Faniyiz bunu biliriz<br />
Haktır bizim <u>derdimiz</u><br />
Ölüm var elbet biliriz<br />
Önce kendimize can olalım<br /></p>Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-25843211916721600862020-12-23T21:40:00.000+03:002020-12-23T21:40:01.617+03:00Hayatı Sınamak<p> </p><p dir="ltr">Ölüm,<br />
Bir adım uzakta mı sanırsın<br />
O şah damarından yakın lakin anlamazsın...</p>
<p dir="ltr">Aldığın her nefeste,<br />
Kendini yaşar mı sanırsın ?<br />
Bak <u>gecelerden</u> gündüzlerden <u>çalarsın,</u><br />
Sen bugünleri bedava mı sanırsın...</p>
<p dir="ltr">Sana biçilen Ömür,<br />
Hiç bitmez sonsuz mu sanırsın ?<br />
Bu dünyayı ebedi mi bilirsin,<br />
Bugünleri geçmez mi sanırsın..<br />
Yarınlar vaha bahçesi mi sanırsın.</p>
<p dir="ltr">Bir düşten kabusa düşsen,<br />
Gerçek mi yalan mı anlarsın.</p>
<p dir="ltr">Bin bir öğüt var duymaz mısın?<br />
Sağır, kör anlamaz mısın ?<br />
Geçen günleri,<br />
Bekleyen yarınları,<br />
Sonsuz mu diye sınarsın...<br />
</p>Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-34414056590941456582020-12-20T20:50:00.001+03:002020-12-20T20:50:24.113+03:00Ve İnsanoğlu Büyük Sınavı Kayıp Etti<p>Ve insanoğlu büyük sınavı kayıp etti.</p><p>Toptan ceza aldı evlere hapis edildi.</p><p>Sınav neydi ? sorular çok mu zordu? Bu kısmını sizlere, sizlerin görüşlerine bırakıyorum. </p><p><br /></p><p>Önce insanlık olarak tarihimizi kayıp ettik, unuttuk ve belki de yok saydık. Şimdi ise tüm özgürlüğümüzü ya kayıp ettik ya da kısmi olarak kısıtladık. Burada yanlış anlaşılma olmaması için bir parantez açıyorum, ben asla kısıtlamalara karşı değilim tam tersi destekliyorum ve önümüzde ki aylarda da vaka sayıları düşene kadar devam etmesi gerektiğini düşünüyorum.</p><p><br /></p><p>Şimdi biz konumuza geri dönelim tüm Dünyayı adeta kasıp kavuran insanlığın belki de bugüne kadar yaşadığı gördüğü en büyük felaket olan covid nedeniyle şimdi hepimiz evlerdeyiz. Evet sosyal hayatımız kısıtlandı hatta bir çok insan bu pandemi nedeniyle ya işini ya da gelirinin büyük bir kısmını kayıp etti. Borçlar, krediler, alacaklılar artık iyice arttı. Verilere baktığımızda da aslında ucuz diye avantajlı diye piyasaya sürülen çeşitli kredi kampanyaları ile düşük veya yetersiz gelirleri ile hane halkı iyice borca sürüklendi.</p><p><br /></p><p>Tüm bu borç ve sıkıntılar üzerine belki bu evde olduğumuz zamanımızın bir kısmının bize kaldığı günlerde dönüp bir düşünmemiz ve öz eleştiri yapmamız gerekiyor. Hastalarımıza bir göz gezdirmemiz ders almamız gerekiyor. Evet bugünler gerçekten çok zorlu geçiyor ve önümüzde ne yazık ki henüz bahar kendisini tam göstermedi, umut ışıkları henüz belirmedi kendisini göstermedi. Tüm bunlar bittiğinde yaşama daha hazır hale gelmek için belki de bugünler bize ilerisi için sunulmuş birer fırsat. Unutmayalım fırtına ne kadar şiddetli olursa güneş de o kadar güzel doğar. İyi haftalar...</p><p><br /></p>Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-23249425414539832192020-12-16T22:04:00.002+03:002020-12-16T22:04:51.707+03:00Gelip Geçenler<p> </p><p dir="ltr">Bu diyarda bir garip kulum<br />
Var ne bir mezarım, ne de bir izim<br />
Bir kayıp şehir de<u>,</u> bir kayıp bedenim<br />
Sanki aldığım nefesim, zehir çeker ciğerim<br />Bu yolda bir neferim, belki son seferim<br />
Yoktur geleceğim, belki dünde kaldı yarınım</p>
<p dir="ltr">Bir nefes de gitti gençliğim,.<br />
Dünde kaldı, geleceğe dair beklediğim.</p>
<p dir="ltr">Artık sayıyor bütün belleğim...<br />
Geçiyor bir bir günlerim</p>
<p dir="ltr">Ne Umut ne de hayal<br />
Ve ne yarınlar ne de hayatlar<br />
Yok oluyor bütün anılar<br />
Günü gelince nankörlüğün<br /><br /></p>Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-70031575201228190322020-12-14T20:59:00.003+03:002020-12-14T20:59:40.728+03:00Bir Yokluk İçinde <p> </p><p dir="ltr">Tüm herşey gözümüzün önünde ama gören göz yok,</p>
<p dir="ltr">Tüm sesler kulaklarımızın adeta içinde dinleyen kul yok,</p>
<p dir="ltr">Tüm Dünya yol olmuş önümüzde yürüyen halk yok,</p>
<p dir="ltr">Geçmiş adeta yakamıza yapışmış yine de ders alan yok,</p>
<p dir="ltr">Yarınlar bin bir sersenişte anlayan insan yok,</p>
<p dir="ltr">Bu kadar yok içinde Okuyan, düşünen, anlayan yok...<br />
</p>Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-70668188498482110172020-12-09T18:56:00.001+03:002020-12-09T18:56:05.337+03:00Bir Çelişki; Yaşam ve Ölüm<p> Bir nefes kadar yakın, yaşam</p><p>Bir adım kadar uzak, ölüm</p><p><br /></p><p>Hep omuzumuzun üstünde </p><p>Kim bilir hangisi sırada</p><p><br /></p><p>Sözleşmemi var ki bu dünyada</p><p>Nerede adalet zaten dünyada</p><p>Yürüyor bedenler uçurumun kenarında</p><p><br /></p><p>Bir adım uzakta ölüm</p><p>Ve bir adım yakında yaşam</p><p>Boşlukta atılan adımlar</p><p>Ve yeşilliklerin huzurunda yürüyüşler</p><p><br /></p><p>Bazen masmavi gökyüzünde </p><p>Bazen masmavi denizlerde</p><p>Hüzün gezinirken gözlerde</p><p><br /></p><p>Başını alıp gitmiştir düşünceler</p><p>Bazen uçsuz bucaksız anılarda</p><p>Bazen umutsuz hayallerde</p><p><br /></p><p>Kimi zamanda kimsesizliğin denizinde</p><p>Kimi zamanda ölümün huzurunda</p><p>Belki de yaşamın sıcak koynunda</p><p>Sonuçta buralardan çok uzaklarda....</p><p> </p><div><br /></div>Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-76915662404731490622020-11-21T21:26:00.001+03:002020-11-21T21:26:21.479+03:00Dünya Nereye Doğru Gidiyor<p>Küresel anlamda bir çok çelişki ve sürtünmenin yaşandığı bugünler de tüm Dünya'da görülen pandemi ile beraber adeta dengeler alt üst oldu. Yeni bir Dünya düzeni mi kuruluyor dersiniz artık adına ya da şimdi bir bekle gör zamanı eski dengeler yeniden kendilerine masada yer bulmak ya da daha fazla yer açmak için fırsat mı buldu dersiniz bilemeyiz.</p><p>Düne kadar Çin ve ABD arasında yaşanan ticaret savaşı gerginliği artık yerini yeni bir gerginliğe bırakıyor. Bölgede bu seferde Çin ve Hindistan arasında gerilim belki de her geçen gün bir artış ile yeni bir haber ile destek buluyor. Star gazetesinin haberine göre Çin Hindistan sınırında bulunan birliklerine iki adet insansız helikopter sevkiyatı yapmış. </p><p>Biz aşı çalışmalarının umudu ile sevinirken belki de bir kaç ay sonra yeni bir gerilim ve yeni bir kaos kapımızı çalacak. Dünya'da son yıllarda yaşanan gözle görülür bu kutuplaşma artık yeni cephelere de sıçrayacak ve daha yoğun bir gündem ile bizi daha büyük bir bilinmezliğe belki de götürecek. Bilinmezlik belki de bize ait bir kavram olarak geçerliliğini korurken bazı çevreler tüm dengeler ve ihtimaller üzerinde bilgi sahibi olacaklar. Bu ayrıcalıklı durum ile büyük bir kazanç sağlayacak ve Dünya Ayrıcalıklı kişiler ve/veya kurumlar arasında ki yerlerini sağlamlaştıracaklar.</p><p>Evet bakalım gelecek bize ne gibi sürprizler getirecek.</p>Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-44542081224010892282020-11-14T18:04:00.001+03:002020-11-14T18:04:47.545+03:00Dünya mı Küçüldü İnsanlar mı ?<p> </p><p>Dünya küçüldü ve dünya küçüldükçe insanlar daha da küçüldü.</p><p>Zaman artık teknoloji ve digital çağı insanlar kilometrelerce ötelerde farklı kıtalarda coğrafyalarda çok farklı dillerde birbirleriyle iletişim halindeler.</p><p>İletişim o kadar fazlalaştı ki etkileşimler daha derinden ve daha etkili olmaya başladı. Fikirler, davranışlar, kavramlar artık her dilde her coğrafyada aynı olmaya insanlar birbirlerine daha çok benzemeye başladı. Gerçi bu özellikle de gençler için geçerli olmak ile beraber bazı durum ve davranışlar her yaşta insanda aynı şekilde görülmeye başlandı.</p><p>Biz bu yazımızda aslında bunlardan değil uzak coğrafyaların nasıl yakın olduğundan bahsedeceğiz. Dünyanın bir ucu deyiminin artık bizler için ne kadar geçersiz bir kavram olduğunu ve bunun ile beraber gelen bir çok kaosdan bir kaçına değineceğiz. </p><p>Dünyanın hakimi olduğunu düşünen devletlerin ve toplumların kalkıp kilometrelerce ötelere nasıl müdahale ettiklerini ve bu müdahale ile beraber o coğrafyada bulunan devlet ve toplumları sanki birer uzak coğrafya ülkesiymiş gibi davranmaya nasıl ittiklerini , uzaklaştırmaya çalıştıklarının üzerine bir iki kelam edeceğiz. Evet komşuları uzak uzakları komşu eden günümüz belki de daha zor ve anlaşılmaz günlere gideceğimizin bir göstergesi olacak.</p><p>Akdeniz, Suriye, Kafkasya ve daha birçok coğrafya uzaktan gelen bir çok sorun ile boğuşmaya ne yazık ki devam ediyor. Her türlü kaos ve terör buralarda bulunan maşalar yardımı ile adeta coğrafyalara ihraç ediliyor. Suriye dursa Irak kaynıyor Irak dursa Ermeni kuduruyor Ermeni dursa Hindusu bir sorun çıkartıyor o dursa Çin zulüm ediyor ve liste böyle uzayıp gidiyor. </p><p>Artık herkes önüne dünü bugünü ve yarını alıp oturup bir sağlıklı olarak düşünmeli ve anlamalı uzaktan gelen davulların sesi belki güzeldir ancak her adım atıp yaklaştıklarında hem çıkardıkları gürültü artar hem de sizlerin yanı başınızda bulunanları duymanıza engel olur.</p><p>İyi hafta sonları...</p>Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-23156540027098403072020-04-18T12:33:00.001+03:002020-04-18T12:33:16.898+03:00BU BİR TÜKETİM ÇILGINLIĞI...<br />
<div dir="ltr" style="text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
Tüketiyoruz tüm herşeyi...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İnsanoğlu üretirken bile tüketiyor, bitiriyor ve sömürüyor. Hiç durmadan ara vermeden ve düşünmeden yok ediyoruz dünü bugünü ve yarını. Bu bizim doymaz bilmez hırslarımızdan bencilliğimizden kaynaklı sanki herşey bize ait ve sadece bizim için varmış gibi hareket ediyoruz. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Önce doğayı tüketmeye başladık. Hesaplamadan yarınları düşünmeden devamlı doğayı tükettik. Bu tüketim öyle bilinçli ve hesaplı değildi. Korumadan doğayı elinde avucunda ne varsa almaya çalıştık ve alırken de yerine yenisini koymak için ya az çabaladık ya da umursamadık. Tükettikçe mutlu olduk, güldük, eğlendik ve daha da bir densizleştik. Zarar verdik aldığımız her bir parça için hemde aldığımızdan çok daha büyük ve derin yaralar açarak. Her gün aman dedik bugün değil yarın yerine koyarız dedik ve her gün ama her gün daha yıkıcı olduk. Ve sonunda yerine koyacak tamir edecek birşey de kalmamıştı acı ama farkına çok geç vardık. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Doğadan hıncımızı alamadık galiba ya da sadece onu yok etmek bizim için yeterli mi gelmedi bilmiyorum. Bir sonraki hedefimiz Zaman'dı. Zamanımızı tüketim unsuru yapabilmek için elimizden geleni yaptık. Onu tüketmek için aslında hakkımızı verelim çok çabaladık çok çalıştık. İnsanlık ilerledi, ilerledikçe de yöntemleri gelişti ve zamanı tüketmek için adeta yarışa girdik. Teknoloji gelişti ve umutlandık şimdi belki doğadan çaldığımızı yerine koyarız diye düşünenler bir sonra ki saldırıyla daha da yıkılmışlardı. Hedef Zaman, Zamanımız hatta her anımızdı. Boş durmuyordu doğmak bilmez tüketim canavarı her gün yeni yollar yeni buluşlar yeni metodlar deniyordu üstümüzde. Nasılda çalıyordu bizden Zamanımızı nasılda farkına vardırmadan harcatıyordu her anımızı günümüzü ve yollarımızı. Televizyon yirmi dört saat açıktı adeta başka bir uğraşıymış yokmuş gibi. Başka bir düşünce ve işimiz yokmuş gibi her akşam evler de yaşanan o anlar nasılda alınmıştı bizden. Buna dert yanıyorduk nasıl ki tüfek çıktı mertlik bozuldu diyor isek sonra da televizyon çıktı insanlar birbirinden uzaklaştı demeye başlamıştık. Ama farkına varmamışız onlar o televizyon başında geçen akşamlar bizim iyi günlerimizmiş. Bilgisayar, akıllı cep telefonları ve tabletler derken insanoğlu tüm zamanını tüketti ve belki de yarınlar da bugünler içinde iyi günlerimiz diye düşüneceğiz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Her anımızı çaldık kendimizden ve her seferinde de bunu öyle güle oynaya yaptık ki sanki en büyük dertlere derman olmuşuz gibi. Her umutu her düşünceyi ve her anımızı bizden alırlarken yere göğe sığdıramadık onları. Yalandan ölenlere cenaze törenleri yapmadık mı ? Ya basit bir oyuna sadece zamanımızı değil insanlık olarak evlatlarımızı da vermedik mi? Biz bugünümüzün derdine düşerken yarınlarımızı ve hatta yarınlar sonrası ölüm sonrası ahiretimizi de tehlikeye düşürmedik mi ? </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Evet tükettik; Dünyayı<u>,</u> Doğayı ve Zamanı ve hatta kendimizi bile tükettik. Belki de bugünlerde yaşadıklarımız biraz olsun farkına varmamızı anlamamızı sağlar.</div>
<br />
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-75297403840462092382020-04-11T22:46:00.001+03:002020-04-11T22:46:11.338+03:00Yoksa bir ders mi lazım imiş fanilere<br />
<br />
<b><i>Yoksa bir ders mi lazım imiş fanilere</i></b><br />
<br />
<br />
Bak dost dünya bir misafirhane<br />
Geleni de gideni de pek fena halde<br />
Zulüm sarmış artık dört bir yerde<br />
Yoksa bir ders mi lazım imiş fanilere<br />
<br />
Düşünmez olmuş can Cananı<br />
Düşmüş herkes kendi derdine<br />
Kalmamış kimsenin yari yareni<br />
Yoksa bir ders mi lazım imiş fanilere<br />
<br />
Kalk hey nefsim Sabah oldu<br />
Yöneldi dualı avuçlar kıbleye doğru<br />
Belki bize de bir sebep oldu.<br />
Yoksa dert mi lazım imiş fanilere.<br />
<br />
<br />Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com13tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-20516863417075598092018-02-17T20:41:00.000+03:002018-02-17T20:41:56.533+03:00CADDELER BOŞ VE ISSIZHer yerde insan denen canavar<br />
Ya bir fenalık yapıyor<br />
Ya da pısmış köşesine saklanıyor<br />
Kendisini kaybetmiş çoktan,<br />
En ilkel halinde arıyor ...<br />
<br />
Küçücük bir beden, ruh ve masumiyet<br />
Ondan da küçük ondan da aşağı<br />
Bir varlık tarafından katlediliyor<br />
Ve yine de susuyor insanlık,<br />
Adeta o teoriyi ispatlarcasina,<br />
Ne acı ki Üç maymunu oynuyor.<br />
<br />
Caddeler boş ve ıssız<br />
Karanlığın ve hiçliğin kasveti düşmüş<br />
Korkuyor kaldırımlar, yollar ve gökyüzü<br />
Düşün Ay bile korkmuş<br />
Işığını hepten kendine saklıyor.<br />
<br />
O neşeli sesler, güzel cıvıltılar<br />
Artık yoklar sokaklarda, caddelerde<br />
Küçük bir oda da öylece kendi halinde,<br />
Bir umut ile bekliyorlar sadece<br />
Belki yarınlar daha güzel olur diye ...Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-42005148480764198782018-02-02T18:29:00.000+03:002018-02-02T18:29:19.491+03:00<br />
SÖZÜN EĞRİSİ DOĞRUSU<br />
<br />
Dilimizden düşünmediğimiz kalbimizde her daim yeri olan bazı sözleri kavramları acaba hayatımızda ne kadar tatbik edebiliyoruz?<br />
<br />
Her ortamda her konuşma ve tartışma da savunduğumuz, dem vurduğumuz bu kavramları bizler ne kadar sahip çıkabiliyoruz. Bahsetmesi kolay uygulaması zor bu kelimeler gerçekten konuşulduğu kadar yaşana biliyor mu?<br />
<br />
Mesela ne kadar Adaletliyiz. Hak hukuk diyoruz ama bam teline dokunduğunda bizler kendi haksız durumumuza karşı kendimize ve karşımızda ki muhatabımıza karşı adalet kavramını uygulayabiliyor muyuz?<br />
<br />
Bir mal mülk alışverişinde, bir ticaret işinde en basitinden yaptığımız küçük bir alışverişte karşımızda ki kişinin hakkına ne kadar saygılıyız. Hiç sordunuz mu acaba kendinize hep bana hep bana dediğim durumlar olmamış mıdır diye?<br />
<br />
Evet kendi hakkımızı koruyup riayet edelim. Kendimizi savunalım hakkımızı alalım ama nefsimiz kadar karşımızda ki muhatabımıza da değer verelim işte o zaman çok daha adaletli bir yer olacak dünya.<br />
<br />
Ya da bir tartışma da bir konuşma esnasında ne kadar kendi savunduğumuz fikirlerin sesini kısıp karşımızda ki arkadaşın fikirlerini dinleyebiliyoruz. Gerçekten üzerinde düşünüp onlara değer verebiliyoruz? Karşımızdaki insana dinlene cimrisi olmadan ne kadar tartışma içinde bulunabiliyoruz?<br />
<br />
Bu iki basit örnek üzerinden hak hukuk ve adaleti hayatımıza tatbikini gelin bir daha düşünelim mi ?<br />
<div>
<br /></div>
Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-23060005131681149722018-01-31T18:25:00.002+03:002018-01-31T18:36:26.616+03:00Ekonomi Gerçeği Afrin operasyonu başladı ve son sürat devam ediyor. Cephede savaşan askerlerimize Allah yardım etsin inşallah bu savaş en kısa sürede sonuça ulaşır ve mehmetçiğimiz sağ salim evlerine dönerler.<br />
<br />
Operasyonda şehit düşen şanlı askerlerimize Allah'tan rahmet yakınlarına sabır diliyorum.<br />
<br />
Dışarıda afrin operasyonu, Suriye, Irak derken içeride bir gerçeği atlamamamız gerekiyor. Bu gerçeğin adı "Ekonomi".<br />
<br />
Türkiye küresel bir oyun kurucu olmak istiyor ise ekonomi alanında da önemli adımlar atması gerekiyor. Son zamanlarda dolarizasyon ülkemizde ne yazık ki aldı başını gidiyor. Ülke milli gelirinin neredeyse yarısı oranında bir durum söz konusu.<br />
<br />
Bu nedenle ülkede ekonomi açısından önemli olarak atılan bazı adımlar boşa gitmiş olabiliyor örneğin paranızın ekonomi politikası aracı olma rolü ne yazık ki kalmadığından yapılan faiz artışları etkisini ya az ya da hiç göstermeye bilir.<br />
<br />
Bu nedenlerden dolayı en kısa zamanda ekonomi açısından son derece önemli olan dolarizasyon konusunda önlemler almamız ve ona göre adımlar atmamız gerekiyor.<br />
<br />
Daha iyi günler bizlere ancak böyle gelecektirSkose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-51214948580792067532017-12-30T22:59:00.003+03:002017-12-30T22:59:57.756+03:00Dayanabilmek....Ah yokum artık ben bu oyunda<br />
Ne kazanabildim ne kaybettim<br />
Çekiliyorum öylece bir kenara<br />
Ne anlaya bildim ne anlata bildim<br />
<br />
Vazgeçtim artık savaşmaktan<br />
Çok yoruldum be hayat, artık anla<br />
Sessizliğin içinde kendimde kayboldum<br />
Ne bulabildim ne de buluna bildim<br />
<br />
Biliyorum bu hiç olmadı<br />
Öylece bir köşeye çekilmek,<br />
Evet bende gayet farkındayım<br />
Ama gücüm kalmadı artık<br />
Bak ne savaşa bildim ne barışa bildim...<br />
<br />
En sonunda tamamen tükendim<br />
Ne ruhum kaldı geriye<br />
Ne hayallerim<br />
Yarınlar mı onlar çok uzak ufuklarda<br />
Ne varabildim ne de uzanabildim...Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-12736490121744333512017-12-04T21:41:00.000+03:002017-12-04T21:41:09.749+03:00Değişen Zaman ve Değişen İnsanlık <br />
<br />
Hızla akan zamana ayak uyduruyor insanoğlu. Her gün yeni bir teknoloji gelişmenin haberleri yankılanıyor kulaklarımızda. Bir çoğu insanın yaşamını kolaylaştıran bu teknolojik ürünler devamlı çeşitlilik gösteriyor ve kendi içinde de dinamik bir yapıya sahipler. Dünün teknolojisi artık bugüne ayak uyduramıyor hatta deyim yerindeyse bir saat önce bulunan ile şu anda buluşu gerçekleşen arasında bile dağlar kadar fark oluyor. Devamlı kendisini yeniliyor insanoğlu artık yetişmekte gerçekten zorluk çekiyor. Ne kadar tuhaf değil mi kendi bulduğunuz, yaptığımız teknolojiye ayak uyduramayacak duruma geldik.<br />
<br />
Peki teknolojinin insan yaşamında olan etkisine bir de farklı bir acıdan bakalım mı ne dersiniz?<br />
<br />
Televizyon, telefon, bilgisayar, cep telefonu, tablet derken insan artık çevresinden adeta koptu ve asosyal bir yaşama doğru, etkileşimin sıfıra yakın olduğu bir yere doğru sürüklendi. Çevresi ile bağlarını koparan çocuklar adeta toplum hayatında yeni bir sayfa açtı.<br />
<br />
Düşünün bir eskiden tüm sokaklar caddeler çocukların şen şakrak sesleri ile dolu olurdu. Okuldan gelen eve girmek istemez ve o mahalle aralarında saatlerce oyunlar oynarlardı.<br />
<br />
Dostluğu, arkadaşlığı,paylaşmayı ve yardımlaşmayı ilk o oyunlarda öğrenirlerdi. Hatta empati yapıp kendilerini arkadaşlarının yerine koymazlar mıydı? Düşünmek, öğrenmek o zamanlar aslında ne kadar da güzeldi, o çocuklar için...<br />
<br />
Sadece çocuklar için mi peki bu soruyu kendimize içtenlikle sormalıyız ve cevabını bir sonra ki yazımızda beraber ararız..<br />
<br />Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-637757983627346832017-12-02T02:30:00.000+03:002017-12-02T02:30:59.788+03:00Bir Kaç Satır Karalamaca...<br />
<br />
<i><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Saklanmadım...</span></i><br />
<i><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Ne gecenin karanlığına</span></i><br />
<i><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Ne mevsimin sonbahar, kışına </span></i><br />
<br />
&&&&&&&&&&&<br />
<br />
<i><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Sakın arama...</span></i><br />
<i><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Issız bir köşede,</span></i><br />
<i><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Sakin bir yaşamda,</span></i><br />
<i><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Ve çaresiz bi anda..</span></i><br />
<br />
&&&&&&&&&&&&<br />
<br />
<i><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Duy bak sesi...</span></i><br />
<i><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Küçük bir çocuğun yüreği...</span></i><br />
<i><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Kimsesiz ninenin serzenişi...</span></i><br />
<i><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Senin kalbin tabi ki,</span></i><br />
<i><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Aslında en önemlisi...</span></i><br />
<br />
&&&&&&&&&&&&&<br />
<br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>Yüreğim acıların avcısı olmuş </i></span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>Tüm dertleri çeker olmuş </i></span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>Her hali bir sitem bulmuş </i></span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>Ama umut içinde hep olmuş...</i></span><br />
<br />
&&&&&&&&&&&<br />
<br />
<br />
<br />
<br />Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-32959118638863047302017-11-22T23:44:00.002+03:002017-11-22T23:44:22.461+03:00BAK YİNE GELDİM <i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif;"><br /></span></i>
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif;">Bak yine geldim,</span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif;">Sessizliğin içinden çığlık misali...</span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif;">Biliyorum sende özledin beni,</span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif;">Varlığın içindeki yokluk misali...</span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif;">Uyumadın, yemedin, içmedin </span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif;">Sende aynı ben gibi.</span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif;">Ortak huyumuzdur ama, </span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif;">Umudun hiç kaybetmedin aynı ben gibi...</span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif;"><br /></span></i>
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif;"><br /></span></i>Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-41190383437380954382017-03-26T22:14:00.002+03:002017-03-26T22:14:46.439+03:00Ve kaçınılmaz olan o mutlak son...<br />
Çaresizlik ah o kendini bilmez duygu...<br />
Son bir umut gibi sarılan elin boş çıkması,<br />
Gelecek ile geçmiş arasında bütün köprülerin yıkılması<br />
Ve kaçınılmaz olan o mutlak son...<br />
<br />
Nereye gittiğini bilmeyen insanoğlu<br />
Hayallerini umutlarını kayıp edenler<br />
Hep ötekini düşman kabul eden<br />
Hep yalnızlık gemisinde yüzenler<br />
<br />
Anlamak mı zor anlaşılmak mı?<br />
Bu soruyu hiç düşünmeyenler...<br />
Malum bir fikre kapılmış,<br />
Gerisini teferruat görenler...<br />
<br />
Çaresizlik ah o kendini bilmez duygu...<br />
Başkasını anlayamamak ya da<br />
Anlamak istememek<br />
İşte o zaman kaçınılmaz olan o mutlak son...<br />
<br />
Madalyonun bütün yüzlerini görmek bazen insanlara zor gelebiliyor. Keşke kendimizin gördüğü yüz kadar diğer yüzü görenleri de anlayabilseydik. İşte o zaman çok daha başka olurdu belki insanoğlunun bugün geldiği nokta.<br />
<br />
Eğer biz empati kurup karşımızda bulunan kişileri anlamamaya bu kadar inat ile devam edersek o kaçınılmaz olan son kapımızda bir anda belirecek. Ne zaman, nasıl, neden gibi sorular işte o zaman cevap bulamayacaklar ya da artık çok geç olmuş olacak. Evet zaman sahip olmadığımız bir olgu bu yüzden çok geç olmadan anlamak,anlaşılmak ve düşünmek dileğiyle...Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-80259831478261340972017-01-01T20:08:00.000+03:002017-01-01T20:08:32.107+03:002016 Yılını Geride Bırakıyoruz, Ya İnsanlık ?<div style="margin-bottom: 0cm;">
2016 Yılını Geride Bırakıyoruz, Ya
İnsanlık ?</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
Yıl 2016...</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
Zaman hızla akıp tükendi. Ve bizler
bu gece itibari ile 2017 ye merhaba diyeceğiz.
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
Sizlere bir yılbaşı yazısı yazmak
istemiyorum. Neden mi ? Çünkü bu sene insanlık kurban edildi.
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
Dünyanın dört bir yanında hortlayan
terör canavarı adeta her yerde kendisini gösterdi. Yıllarca ona
bakan, besleyen, hatta onu böyle büyüten sahiplerini bile sokacak
kadar gözü döndü. Evet Paris, Brükse, Orlando, Nice, Münih...
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
Evet Dünya üzerinde meydana gelen bu
terör olaylarından, terörü tüm Dünyaya ihraç eden sizler suçlu
ve sorumlusunuz. Bırakın şimdi bu özgürlük, demokrasi, Dünya
barışı gibi güzel ve anlamlı kavramları en azından onları
kirletmeyin bırakın onlar temiz kalsın. Masum çocukların kanları
ile yıkamadınız mı Irak<span style="color: #292f33;"><span style="font-family: "arial" , sans-serif;"><span style="font-size: 10pt;">'</span></span></span>ın,
Suriye<span style="color: #292f33;"><span style="font-family: "arial" , sans-serif;"><span style="font-size: 10pt;">'</span></span></span>nin,
Filistin<span style="color: #292f33;"><span style="font-family: "arial" , sans-serif;"><span style="font-size: 10pt;">'</span></span></span>in
topraklarını... Ya da yapılan bu vahşete sessiz kalmadınız mı?
O masumlara kapılarınızı açmamak için kendi birliğinizi,
huzurunuzu bozmadınız mı ? Bırakın şimdi siz bütün bu güzel
anlamlı lafları.</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
Ülkem, cennet vatanım, üç tarafı
denizlerle dört bir yanı hainlerle çevrili memleketim...</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
2016 yılınıda terörle, hainlerle ve
darbeyle geçiren güzel ülkem. İstanbul<span style="color: #292f33;"><span style="font-family: "arial" , sans-serif;"><span style="font-size: 10pt;">'</span></span></span>da,
Ankara<span style="color: #292f33;"><span style="font-family: "arial" , sans-serif;"><span style="font-size: 10pt;">'</span></span></span>da,
Diyarbakır<span style="color: #292f33;"><span style="font-family: "arial" , sans-serif;"><span style="font-size: 10pt;">'</span></span></span>da,Hakkari<span style="color: #292f33;"><span style="font-family: "arial" , sans-serif;"><span style="font-size: 10pt;">'</span></span></span>de
o çirkin, kötü, ahlaksız ve vicdansız yüzünü gösteren terör
ve terör seviciler sizler sadece dünyayı değil tüm alemleri
kirletmediniz mi?</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
Ama yıkamadınız, yıldıramadınız
benim ülkemin güzel insanlarını hatta tam tersine daha da bir
azimle daha da bir canla başla size karşı mücadele eder hale
getirdiniz. Gerçek yüzünüzü artık herkeslere gösterdiniz siz
hainler, siz terör destekçileri artık bu ülkede hiç mi hiç
sözünüzde, kurallarınız da, adınızda geçmez biliyorsunuz.
Hatta bunu bildiğinizden bütün bu son saldırılarınız.</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
Ellerinizde ki bu kanlar ürettiğiniz
hiç bir kimyasal ile geçmez, kazandığınız paralar, mallar
suçunuzu örtbas etmez, Dünyanın tüm sularında da yıkansanız
yine de kiriniz paklanmaz işte sizler bu kadar hain ve kirlisiniz.</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
Sahillere vuran çocuk cesetlerine
gözlerini kapatanlar böyle fotoğraflar karşısında üç maymunu
oynayanlar sizler bir cam için bir bina için saygı duruşuna
geçmediniz mi?</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
Evet 2016 bitiyor.
</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
Evet 2016 gidiyor peki ya İnsanlık...</div>
<div style="margin-bottom: 0cm;">
<br /></div>
<br />
<div style="margin-bottom: 0cm;">
Söyleyin bana İnsanlık nereye
gidiyor ?</div>
Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-70949044880212167232016-12-13T21:59:00.000+03:002016-12-13T21:59:26.473+03:00Çocuk Kalabilseydin Keşke Dünya...<br />
<br />
Hepimiz çocuk olduk. O zamanlardan heveslenip bir gün büyümeyi bir abi bir ebeveyn olmayı düşündük hep, hatta bu oyunlarımıza bile yansımıştı. Baba anne olur öyle büyütürdük çocukları. Kimi zaman yemekler kimi zaman çaylar yapılırdı oyuncaklar da ve her zaman ikram edilirdi tüm ev halkına hatta sadece ev halkına değil komşulara, dostlara, mahallede ki büyüklere...<br />
<br />
İşte bizler böyle büyüdük o sıcacık mahallelerde her günümüz bir oyun her günümüz bir yaramazlıkla geçmişti. Çocuktuk ama yine de kendimizi büyük görüp öyle severdik küçüklerimizi. Öyle korurduk biz onları bir abi bir kardeş gibi sahip çıkardık mahallemizde ki her bebeğe, yavruya, kardeşe ...<br />
<br />
Büyüdükçe keşke yeniden çocuk olsaydık diye çokta hayıflanmışızdır. Bir özenti oluşmuştur bizler de artık kendimizden küçüklere karşı. Dertsiz tasasız, hayat onlara güzel demişizdir. Dünya sadece o saf o temiz bebek ve çocuklara iyi, yaşanılacak bir yermiş gibi düşünmüşüzdür. Bir heves kalmıştır hatta hepimizin yüreğinde, saklı bir yerinde, o güzel günlere ilişkin...<br />
<br />
Ama bugünlerde bu dünyanın içinden geçtiği bu zalim zamanda artık bırakın çocuk olmak çocuk olabilmeyi bile düşünmek korkutuyor insanı. Savaşlar ve bu savaşlarda ölen o masumlar.<br />
<br />
Sadece savaşlarda değil artık her köşe başına gizlenmiş adeta sizi bekleyen daha doğrusu masum yavrularınızı bekleyen dünyanın korkunç gerçekleri. Hiç ummadığınız bir anda hiç beklemediğiniz insanlardan ve bilmediğiniz o kötü sebeplerden ötürü bir çocuk daha hatta sizin çocuğunuz daha zarar görebiliyor. Aslında dünyanın bütün çocukları bizlerin geleceği, bugünlerde onlara bırakabildiğimiz ise sadece kötü bir anı...<br />
<br />
Evet artık kendimi çocuk olarak düşünemiyorum... Korkuyorum, saklanmak istiyorum. Irmak geliyor aklıma, Ümran geliyor hemen yanı başıma ve Aylan hala fotoğrafı hafızamda...<br />
<br />
Çocuk olmak mı kötü ? Yoksa çocuk kalamayan bu dünya da çocukları koruyamamak mı ? Bu kararı siz verin artık...<br />
<br />
<br />Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-67329484336718836402016-11-27T10:41:00.004+03:002016-11-27T10:41:50.112+03:00 Aslında değişen tek şey insanın kendi iç dünyası...<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span></i>
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">İnsanların çoğuna sorduğunuz zaman size büyük bir bilgelik ile dünyanın değiştiğini söyleyecektir. </span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span></i>
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Hayatın artık çok daha hızlı aktığından, insanların çok daha fazla seçenekleri olduğunu anlatacaktır.</span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Dünya gittikçe daha da anlaşılmaz oldu derler. Sonsuz gibi akıp giden zaman diliminde dünya insanı çok daha fazla yormaya başladı fikrini sizlere dikta edeceklerdir.</span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span></i>
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Ancak değişenin dünya değil insanlar olduğunu hiç mi hiç fark edemeyecekler. </span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span></i>
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">İnsanların sebep olduğu onca sorunu görmezden gelecekler. </span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span></i>
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Savaşlar, yıkımlar sanki hiç yaşanmamış gibi belki de konuşacaklar.</span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span></i>
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Ve tüm bu olanlar için değişen zamanı ve dünyayı suçlayacaklar.</span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span></i>
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Evet ne yazık ki körelen sadece duygularımız ve bakışımız değil aynı zamanda dünyadan ders çıkarmamız tarihi anlamamız da daha da köreldi.</span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span></i>
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Bugünün dünyasında yaşanan tüm bu savaşların tek sorumlusu aç gözlü, bencil ve hırsına yenik düşen insanlar olduğunu unutup, masumu suçlu gaddar olanı günahsız ilan ettik. </span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span></i>
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Bizim gibi davranan ama bizden olmayana sonsuz saygı duyarken içimizde ki iyiye hep haksızlık ettik onu zamanla yok edip toprağa gömdük.</span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span></i>
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Evet değişen ne dünya ne zaman ne de insanlar... </span></i><br />
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><br /></span></i>
<i><span style="font-family: Helvetica Neue, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;">Aslında değişen tek şey insanın kendi iç dünyası...</span></i><br />
<br />Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-1908179437566315799.post-32906601183134248742016-11-04T14:23:00.000+03:002016-11-04T14:23:26.312+03:00ASLINDA KİMSE SİZDEN DAHA İYİ DEĞİL...<br />
<br />
<br />
Dünü bugünü ve yarını hep bir keşmekeş içinde geçiriyoruz. Ve hiçbir şey belli bir sonuca ulaşamadan yarım kalıyor öylece içimizde. Evet aslında bizler farkına bile varmadan gelip geçen bu hayatta her şey belli bir düzende olması gerekirken bizler adeta düzensizliğe davet çıkartıp herşeyi bir karışıklık içinde yaşıyoruz.<br />
<br />
Anlamsız hayatlar böyle vücut buluyor bu dünya da... Sorgusuzluk içinde yaşayan insanlar düşünmeyi, hatırlamayı, toplumsal hafızasını bir kenara bırakıyor ve tarih bir kez daha tozlu sayfalarında böyle yitip gidiyor. Hatta adeta ellerimizden kayarak belki de bize ait her şeyi alıp götürüyor.<br />
<br />
Geçmişe aslında bir göz atıversek çözeceğiz hemen olayı, farkına varacağız bu dünyada işleyişin nasıl olduğunu... Kimlerin, ne kadar büyük çıkarlar peşinde olduğunu belki de o zaman anlayacağız. Kayıp olan tarihler belki de bize şu an bildiğimiz tarihten bile daha çok dersler verecekler tabi onları bulmamıza, öğrenmemize müsaade edilirse. Sadece başkalarıda değil bu konuda suçlu olan aslında bizlerde hatalıyız. Sorgulamayı öğrenmeyi bir kenara bıraktık yıllar yıllar önce ve önümüze gelen hazır yemeğe hiç emek harcamadan oturduk. Anlattılar doğrusu yanlışı bizlerde sadece dinledik tartmadan, ölçmeden, değerlendirmeden...<br />
<br />
Altın tepsilerde önümüze sunulan fırsatlar aslında boyunlarımıza ilmek geçirmek için bizlere oyalamak üzere oluşturulan sadece küçük birer oyunlardı. Farkına varamadık ya da farkına varanlarında işlerine, çıkarlarına uymadığından ses etmediği bu ilmek zamanla daha da sıkılaştı ve bizleri, dünyayı daha da yaşanmaz hale getirdi. Aç gözlülük, o bitmek bilmeyen o tükenmek bilmeyen hırslar ve hep kazanma istediği daha da fazla kazanma isteği, sonucunun ne olduğu önemsiz olan, nelerden feragat edildiği önemsiz, o kazanma arzusu... İşte bütün bunlar daha da bir yaşlandırdı, toprağı, havayı ve tabi dünyayı...<br />
<br />
Uyumanın aferin aldığı, uyanmanın suç sayıldığı bu dünya da artık belkide gerçeklerle karşı karşıya gelmenin zamanı gelmiştir. Artık bu topraklarda, mazlumların olduğu diyarlarda bizlerin bazı oyunları görmesinin zamanı gelmiştir. Ne dersiniz olmaz mı ?<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
&&&&&&&&&&&&&&</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Yıl 1989...</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Bombalar gökyüzünden düşüyor. Masum insanlar, sivil hak üzerilerine yağan bu ağır bombardıman da can veriyor. Sebepsiz nedensiz yere her yer kan gölüne dönüyor. </div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Aslında uzun bir geçmişi vardı bu savaşın. Çok daha öncelerde başlamıştı.</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Farkındaydı Dünya o günlerden atılmıştı bu yeni düzenin ilk adımları. Şirketler kendi çıkarları uğruna bir çok insanın ölmesini hiçe sayıyordu. Yukarıda da söylediğimiz gibi önemli olan nelerden feragat edildiği nelerden vazgeçildiği değildi önemli olan kazanmaktı...</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Küçük bir ülkenin belki de en büyük dersiydi bu. Sadece onlarında değil tüm dünyanın alması gereken bir dersti belki de. İşte diyordu eğer uymazsanız eğer dinlemezseniz size de olacağı buydu.</div>
<div style="text-align: left;">
Ya bizim çıkarlarımız için size sunduklarımıza razı olacaksınız ya da sizlerde böyle sudan sebeplerden yok olacaksınız diye açık açık ilan ediliyordu.</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Ne kadarda benzer değil mi bu tarihte yaşananlar bu sayfalardan daha önce bahsettiğimiz Irak işgaline. Ne kadarda paralellik gösteriyor.</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Şaşırdınız mı ?</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Yok yok şaşırmayın hatta benden size küçük bir öneri,</div>
<div style="text-align: left;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
Yağmur Ormanlarını,</div>
<div style="text-align: left;">
Ekvatoru,</div>
<div style="text-align: left;">
İran Şahını,</div>
<div style="text-align: left;">
S.Arabistanın büyük atılımını, işte tüm bunları derinlemesine bir araştırın sorgulayın kimlerin ne kadar kazançlı çıktığına gerçekten çok şaşıracaksınız.</div>
Skose2906http://www.blogger.com/profile/05009688911863279740noreply@blogger.com8