İzleyiciler

9 Ekim 2021 Cumartesi

Hollanda'da SİHA Haberleri Gündeme Bomba Gibi Düştü

Hollanda’nın kamu haber ajansı NOS, Türkiye’nin ürettiği silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) “giderek daha fazla satıldığını” yazdı.

Atatürk Havalimanı’nda eylülde düzenlenen İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST’e katılan NOS muhabiri, izlenimlerini Hollandalılar için haberleştirdi.

NOS’un haberinde, Türkiye’nin son yıllarda askeri endüstrisini insansız hava aracı üretmeye yönelttiği ve ihracatını gün geçtikçe artırdığı belirtildi.

“Klasmanında en iyisine sahibiz”

Haberde görüntülerine yer verilen Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar’ın “Klasmanında en iyisine sahibiz.” sözleri de başlıkta yer aldı.

Türkiye’nin 10 sene öncesine kadar insansız hava aracı satın almak için uğraştığına işaret edilen haberde, Bayraktar’ın “SİHA’lar kalitelerini ülkemizde ve dışarıda kanıtladı. Artık kendimize yetiyoruz ve hatta ihraç ediyoruz.” ifadelerine yer verildi.

SİHA’lar, Karabağ’da çatışmanın seyrini değiştirdi

Haberde, Baykar şirketi tarafından üretilen, “pahalı olmayan ve etkili” silahlı insansız hava araçlarının Karabağ’daki çatışma bölgelerinde tankları, zırhlı araçları, mühimmat depolarını ve hava savunma sistemlerini vurarak çatışmanın seyrini değiştirdiği vurgulandı.

SİHA’ların Suriye, Libya ve Karabağ’da kullanılarak başarılı olduğu ifade edilen haberde, bu araçların giderek daha fazla ülkeden talep gördüğü bildirildi.

Türkiye’nin kısa sürede ABD, İsrail ve Çin gibi önde gelen SİHA üreticilerinin arasında yer aldığı kaydedilen haberde, Orta Asya ve Orta Doğu ülkelerinin yanı sıra Ukrayna, Polonya gibi ülkelerin de Türkiye’den SİHA aldığı, sıradaki ülkenin Litvanya olduğu belirtildi. 

Kim Bilir ...

Nedir derdimiz bilmiyoruz. Her sabah uyanıp gün içinde ki görevlerimizi sorumluluklarımızı yerine getirmek için yataktan çıkıyoruz. Sonra bitmek bilmeyen bir koşuşturmacanın ortasında kendimizi buluyoruz.

Her sabah aslında birbirinin aynı olan günleri yaşamak için uyanıyoruz. Hemen hemen aynı gündemlerin peşinde aynı kendini bilmezlikle ve aynı dertler ile hayatın içinde sürükleniyoruz. Hem yaşamdan zaman çalıyoruz hem de her gün biraz daha geç kalıyoruz belki umutlarımıza...

Aynı otobüslere binip aynı istikamette yol alıyoruz. Bitmek bilmeyen ve sonu gelmeyen bir çok sorunlu haberler ile kendimizi iç içe buluyoruz. Televizyonlarda internette hep aynı haberler aynı gündemler kovalanıyor. O ona ne demiş kim neden gitmiş bu ekonomi nereye gidiyor ? aile içi şiddet, doktora şiddet, komşusuna şiddet ... Ve tabi daha niceleri. Sadece şiddet mi yok tabi ki cinayetti , ahlaksızlıktı , bizi bizden alan daha nice haberlerdi. Hiç bitmek bilmiyor bunlar. Bitsede bitirilmiyor. Ve tabi bir de siyasetçilerin o üslupsuz tavırları ve tabi ki onları destekleyenlerin. Bugün sokakta kahvede ve evlerde konuşulan ve hiç susmayan siyaset ...
Tüm dert aslında pastadan kim daha fazla pay alacak ve kim kendisine sunulan payı az bulup da diğerlerine saldıracak.

Kim bilir belki bir gün düzelir. Bir gün yatağımızdan uyandığımızda aynı monoton ve boş güne uyanmayız. Belki biz yaşantımız da boşa akıp giden değerli zamanımızda bir değişiklik yaparız. Kim bilir bir gün belki her şey değişir.

Bir Merkez Bankası Başkanı Gündemi Daha

 

Financial Times: Merkez Bankası Başkanının işten çıkarılacağı söylentisi Türk Lirasını salladı

İngiltere merkezli ekonomi gazetesi Financial Times, Türkiye Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun işten çıkarılacağına dair iddialarla birlikte Türk Lirası'nı 'salladığı' yönünde bir yazı yayınladı.

Financial Times'da 'Merkez Bankası Başkanının işten çıkarılacağı söylentisi Türk Lirasını salladı' başlığıyla yayınlanan bir yazıda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üç yıl içinde dördüncü kez Merkez Bankası Başkanı'nı görevden alacağı iddialarının ardından Türk lirasının Cuma günü bir kez daha rekor düşük seviyelere gerilediği belirtildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın beklediği faiz indirimlerinin geçtiğimiz aya kadar yapılamamış olmasından dolayı 'hayal kırıklığı yaşadığı' Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'na 'güvenini kaybettiği'ne dair Reuters'ın yayınladığı haberi hatırlatan Financial Times, ABD Dolarına karşı Türk lirasının yüzde 1 değer kaybettiğini ve Dolar/TL kurunun 8.97'lere çıktığını vurguladı.

Reuters'a bilgi veren üç kaynaktan ikisi, daha erken sürede daha düşük enflasyon ve daha düşük faiz politikası uygulanabileceğinin Erdoğan'a geçmişte söylendiğini, ancak gerçekleşmenin Eylül itibarıyla buna yakın bile olmadığına dikkat çekmişti.

Haberde ayrıca, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un, söz konusu iddiaları yalanladığı kaydedildi.

Financial Times ayrıca, bazı analistlerin son haftalarda Kavcıoğlu'nun yerine eski bir Merkez Bankası yetkillisi olan ve geçtiğimiz Mayıs ayında Başkan Yardımcısı olarak göreve başlayan Semih Tümen'in atanabileceği iddialarını ortaya attığını belirtti.

Gazeteye konuşan bir üst düzey Türk bankacı, Tümen'in söz konusu göreve getirilmesi iddiasının gerçekleşmesinin düşük bir ihtimal olduğunu belirtirken, "Merkez Bankası Başkanı'nda değişiklik yapılırsa, göreve atanacak kişi çok daha itaatkar ve aptal biri olacaktır" ifadelerini kullandı.


Financial Times - Sputnik Türkiye

26 Aralık 2020 Cumartesi

Biz Biz Olalım

 

Biz biz olalım
Özümüze sözümüze sadık olalım
Bak zaman geçiyor
Önce buna aşikar olalım

Dertlerimize derman
Sevincimize heyecan
Bugünümüze ayan
Bak biz önce kul olalım

Kalır sana sanma ki
Sanki miras mı ki
Bir dakika sonrası
Ayan mı diye soralım

Faniyiz bunu biliriz
Haktır bizim derdimiz
Ölüm var elbet biliriz
Önce kendimize can olalım

23 Aralık 2020 Çarşamba

Hayatı Sınamak

 

Ölüm,
Bir adım uzakta mı sanırsın
O şah damarından yakın lakin anlamazsın...

Aldığın her nefeste,
Kendini yaşar mı sanırsın ?
Bak gecelerden gündüzlerden çalarsın,
Sen bugünleri bedava mı sanırsın...

Sana biçilen Ömür,
Hiç bitmez sonsuz mu sanırsın ?
Bu dünyayı ebedi mi bilirsin,
Bugünleri geçmez mi sanırsın..
Yarınlar vaha bahçesi mi sanırsın.

Bir düşten kabusa düşsen,
Gerçek mi yalan mı anlarsın.

Bin bir öğüt var duymaz mısın?
Sağır, kör anlamaz mısın ?
Geçen günleri,
Bekleyen yarınları,
Sonsuz mu diye sınarsın...

20 Aralık 2020 Pazar

Ve İnsanoğlu Büyük Sınavı Kayıp Etti

Ve insanoğlu büyük sınavı kayıp etti.

Toptan ceza aldı evlere hapis edildi.

Sınav neydi ? sorular çok mu zordu? Bu kısmını sizlere, sizlerin görüşlerine bırakıyorum. 


Önce insanlık olarak tarihimizi kayıp ettik, unuttuk ve belki de yok saydık. Şimdi ise tüm özgürlüğümüzü ya kayıp ettik ya da kısmi olarak kısıtladık. Burada yanlış anlaşılma olmaması için bir parantez açıyorum, ben asla kısıtlamalara karşı değilim tam tersi destekliyorum ve önümüzde ki aylarda da vaka sayıları düşene kadar devam etmesi gerektiğini düşünüyorum.


Şimdi biz konumuza geri dönelim tüm Dünyayı adeta kasıp kavuran insanlığın belki de bugüne kadar yaşadığı gördüğü en büyük felaket olan covid nedeniyle şimdi hepimiz evlerdeyiz. Evet sosyal hayatımız kısıtlandı hatta bir çok insan bu pandemi nedeniyle ya işini ya da gelirinin büyük bir kısmını kayıp etti. Borçlar, krediler, alacaklılar artık iyice arttı. Verilere baktığımızda da aslında ucuz diye avantajlı diye piyasaya sürülen çeşitli kredi kampanyaları ile düşük veya yetersiz gelirleri ile hane halkı iyice borca sürüklendi.


Tüm bu borç ve sıkıntılar üzerine belki bu evde olduğumuz zamanımızın bir kısmının bize kaldığı günlerde dönüp bir düşünmemiz ve öz eleştiri yapmamız gerekiyor. Hastalarımıza bir göz gezdirmemiz ders almamız gerekiyor. Evet bugünler gerçekten çok zorlu geçiyor ve önümüzde ne yazık ki henüz bahar kendisini tam göstermedi, umut ışıkları henüz belirmedi kendisini göstermedi. Tüm bunlar bittiğinde yaşama daha hazır hale gelmek için belki de bugünler bize ilerisi için sunulmuş birer fırsat. Unutmayalım fırtına ne kadar şiddetli olursa güneş de o kadar güzel doğar. İyi haftalar...


16 Aralık 2020 Çarşamba

Gelip Geçenler

 

Bu diyarda bir garip kulum
Var ne bir mezarım, ne de bir izim
Bir kayıp şehir de, bir kayıp bedenim
Sanki aldığım nefesim, zehir çeker ciğerim
Bu yolda bir neferim, belki son seferim
Yoktur geleceğim, belki dünde kaldı yarınım

Bir nefes de gitti gençliğim,.
Dünde kaldı, geleceğe dair beklediğim.

Artık sayıyor bütün belleğim...
Geçiyor bir bir günlerim

Ne Umut ne de hayal
Ve ne yarınlar ne de hayatlar
Yok oluyor bütün anılar
Günü gelince nankörlüğün

14 Aralık 2020 Pazartesi

Bir Yokluk İçinde

 

Tüm herşey gözümüzün önünde ama gören göz yok,

Tüm sesler kulaklarımızın adeta içinde dinleyen kul yok,

Tüm Dünya yol olmuş önümüzde yürüyen halk yok,

Geçmiş adeta yakamıza yapışmış yine de ders alan yok,

Yarınlar bin bir sersenişte anlayan insan yok,

Bu kadar yok içinde Okuyan, düşünen, anlayan yok...

9 Aralık 2020 Çarşamba

Bir Çelişki; Yaşam ve Ölüm

 Bir nefes kadar yakın, yaşam

Bir adım kadar uzak, ölüm


Hep omuzumuzun üstünde 

Kim bilir hangisi sırada


Sözleşmemi var ki bu dünyada

Nerede adalet zaten dünyada

Yürüyor bedenler uçurumun kenarında


Bir adım uzakta ölüm

Ve bir adım yakında yaşam

Boşlukta atılan adımlar

Ve yeşilliklerin huzurunda yürüyüşler


Bazen masmavi gökyüzünde 

Bazen masmavi denizlerde

Hüzün gezinirken gözlerde


Başını alıp gitmiştir düşünceler

Bazen uçsuz bucaksız anılarda

Bazen umutsuz hayallerde


Kimi zamanda kimsesizliğin denizinde

Kimi zamanda ölümün huzurunda

Belki de yaşamın sıcak koynunda

Sonuçta buralardan çok uzaklarda....

 


21 Kasım 2020 Cumartesi

Dünya Nereye Doğru Gidiyor

Küresel anlamda bir çok çelişki ve sürtünmenin yaşandığı bugünler de tüm Dünya'da görülen pandemi ile beraber adeta dengeler alt üst oldu. Yeni bir Dünya düzeni mi kuruluyor dersiniz artık adına ya da şimdi bir bekle gör zamanı eski dengeler yeniden kendilerine masada yer bulmak ya da daha fazla yer açmak için fırsat mı buldu dersiniz bilemeyiz.

Düne kadar Çin ve ABD arasında yaşanan ticaret savaşı gerginliği artık yerini yeni bir gerginliğe bırakıyor. Bölgede bu seferde Çin ve Hindistan arasında gerilim belki de her geçen gün bir artış ile yeni bir haber ile destek buluyor. Star gazetesinin haberine göre Çin Hindistan sınırında bulunan birliklerine iki adet insansız helikopter sevkiyatı yapmış. 

Biz aşı çalışmalarının umudu ile sevinirken belki de bir kaç ay sonra yeni bir gerilim ve yeni bir kaos kapımızı çalacak. Dünya'da son yıllarda yaşanan gözle görülür bu kutuplaşma artık yeni cephelere de sıçrayacak ve daha yoğun bir gündem ile bizi daha büyük bir bilinmezliğe belki de götürecek. Bilinmezlik belki de bize ait bir kavram olarak geçerliliğini korurken bazı çevreler tüm dengeler ve ihtimaller üzerinde bilgi sahibi olacaklar. Bu ayrıcalıklı durum ile büyük bir kazanç sağlayacak ve Dünya Ayrıcalıklı kişiler ve/veya kurumlar arasında ki yerlerini sağlamlaştıracaklar.

Evet bakalım gelecek bize ne gibi sürprizler getirecek.