İzleyiciler

11 Eylül 2016 Pazar

BİR KISSADAN HİSSE


Hacı Bayram-ı Veli Hz.'lerinin müritlerini kurban ediş sınavını hemen hemen hepimiz duymuşuzdur.

Sultan II. Murat Hacı Bayram-ı Veli Hz.'lerinin öğrencilerinin sadece ilim ile meşgul olmasını istediğinden onları vergi ve askerlikten muaf tutulduğuna dair bir ferman yayınlamıştır. Bunu duyan bir çok kişi Allah rızası için değilde sadece şahsi çıkarları için gelip Hacı Bayram-ı Veli Hz.'lerine öğrenci olmaya başladılar. Bu durum zamanla Ankara civarında toplanan vergide büyük düşeşe sebebiyet vermiştir. Gelir azalmasıyla beraber Ankara'yı yönetmede bir takım mali problemler ortaya çıktı ve askeri düzen bozuldu. Bunun üzerine Sultan Hacı Bayram-ı Veli Hz.'lerinden öğrencilerinin bir listesini istemek durumunda kaldı.

Hacı Bayram-ı Veli de öğrencilerinden bugünkü Kanlıgöl'de toplanmalarını istedi ve orada büyük bir çadır kurdurmuştu. Herkes nasıl bir imtihandan geçeceklerini merak içerisinde beklerken Hacı Bayram-ı Veli öğrencilerine;

"Beni seviyor musunuz?"

Kalabalık hep bir ağızdan karşılık verdi:

"Elbette seviyoruz."

"Bana yürekten bağlı mısınız? İstesem benim için canınızı verir misiniz?"

Kalabalık cevap verdi:

"Canımız senin yoluna feda olsun..."

Hacı Bayram Veli bunun üzerine "Öyleyse bugün benimle beraber olanlar şu çadırın içinde kurban edilerek bağlılıklarını gösterecekler. Şimdi sırayla buyrun çadıra.." dedi.

Kalabalıktan bir kişi çıktı. Hacı Bayram onu çadıra aldı. Çadırda önceden hazırlattığı koyunlardan birini kestirerek, kanını çadırdan dışarıya akıttırdı.

Bunu gören binlerce mürit çadıra giren adamın gerçekten kurban edildiğini sanarak ürperdiler.

Hacı Bayram dışarı çıktı, "Bir kişi daha gelsin" dedi. Bir adam daha çıktı. Onu da çadıra alıp aynı işlemi yaptı.

Sonra dışarı çıktı ve bir kişi daha istedi. İşin şakayla gelir yanı yoktu. Çadıra giren bir daha çıkmıyordu.. Kendi arasında mırıldanan halkın sesi ile meydan kaynıyordu. Yine de bir hanım ileri çıktı. Hacı Bayram onu da çadıra aldı. Aynı olay tekrarlandı.

Dördüncü defa Hacı Bayram kurbanlık isteyince herkes "Bu adam delirmiş.. Canımıza kastı var.. Aman kaçıp kendinizi kurtarın.. Yazıklar olsun.. Müridin olmaz olaydık.." diye kaçışarak meydanı tamamen boşalttı.. Etrafta kimse kalmadı..

Bunun üzerine Hacı Bayram Veli Hazretleri hükümdara kaç müridi olduğunu yazılı olarak bildirdi:

"Sultanım, vergiden affedilmek üzere bana samimiyetle bağlı gerçek müritlerim iki er kişi ile bir hatun kişiden ibaret üç kişidir."

*****

İnsanların niyet ve hakkaniyet açısından duruşu bakımından çok önemli bir örnektir yukarıda ki kıssa.  Bu kıssa Türkiye'nin son günlerde içinden geçtiği durumunda adeta birebir kopyası gibidir.

Öncelikle 15 Temmuz darbe girişimi sırasında hem ülkemizde bazı hain çevrelerin bekleyip sonuça göre tepki vermesi hem de yurtdışında ki sözde müttefiklerimizin gecikmeli gelen darbe karşıtı söylemleri...

Sonuç ;Türkiye bir hain girişinden sonrada daha da güçlenerek yeniden arenaya çıkmıştır. Ülkemizde birlik beraberlik daha sağlam temeller ile kurulmuştur. Halk hem demokrasisine hem hükümetine hem de toprağına kanının son damlasına kadar sahip çıkacağını tüm Dünyaya adeta bağırarak ilan etmiştir.  Sonuça göre değil inancına göre hareket ettiğini hain odakların adeta gözünü sokup beyinlerine kazımıştır.

Evet tüm bu desteği arkasına alan devletimiz önce içeride büyük bir temizliğe girişmiştir. Kamu kurumları, devlet kademeleri, terör yuvaları ve daha bir çok alan teröristlerden temizlenmiştir. Ce sonrasında da Hacı Bektaş Veli'nin çadırına giren o inançlı, o gönülden bağlı insanlar gibi gerçek vatan aşıkları, devlet sevdalısı ordusu ile Sınırdışı bir operasyon başlatmıştır.

Koalisyon güçlerinin yıllarca yapamadığını sadece 2 haftada gerçekleştirip tüm dünyaya gücü konusunda da garanti vermiştir. Evet biz ki yeni bir darbe girişiminden çıktık,  biz ki bütün kurumlarımızda bir temizlik başlattık ama yine de bu şanlı ordu gerekeni yapacaktır. Ülkemizin,  Nato 'nun sınırları teröristlerden temizlenmiştir.

Türk Ordusunun prestij kayıp ettiğini düşünenler, TSK 'nin gücü konusunda yanılgıya düşenler artık bu operasyondan bir ders çıkarırlar.  Bizler vatanımıza, birbirimize böyle inançla bağlı olduktan sonra kimse bizim huzurumuzu bozamayacaktır.


8 Eylül 2016 Perşembe

UZUN BİR ARA VE UZUN BİR ZAMAN





Uzun zaman oldu bloggerlar burada birşeryler yazıp paylaşmayalı....
Bilmiyorum artık özlediniz mi özlemediniz mi merak ettiniz mi etmediniz mi ama ben bu zamanı biraz böyle geçirmek istedim. Hem ruhumun hem aklımın hemde bedenimin buna ihtiyacı vardı.

Öncelikle bu zaman içerisinde ülkemin içinden geçmiş olduğu bu zor günlerde inanın bana birşeyler yazıp paylaşmak içimden gelmiyordu.

Evet yakında yeni yazı ve yeni şiirlerimle siziinle yeniden buluşacağız. Farkındayım bu arada sizlerin bloglarınıda çok ihmal ettim. Ama söz veriyorum bunu da en kısa zamanda gidereceğim.

Yeniden görüşmek dileğiyle...