İzleyiciler

7 Mart 2016 Pazartesi

BİN ODA MI BİR ANAHTAR MI ?



BİN ODA MI BİR ANAHTAR MI ?

Bin odalı bir diyardayız biz ama hep yan yana gelmiş tek odaya sığmaya çalışıyoruz...
Az öteye her git dediğimiz kişi bir ömür uzağa gidiyor ve bir daha bulamıyoruz.
Gözlerimizi kapatmış tek odaya hapis etmişiz kendimizi,
Diğer odaların önünde bile geçmiyoruz.
Bir önyargı denizinde kaybolmuşuz çünkü sadece kendimiz, fikirlerimiz ve cevremizi önemli bilmişiz.
Bir ara kafamızı uzatmak istiyoruz odadan dışarı ama hemen dört koldan kavrıyorlar bütün bedenimizi,
İçeri cekiyorlar bizi aman diyorlar sakın diyorlar sen ne yapıyorsun diyorlar, diyorlar da diyorlar...
Sanki sonsuz bir özgürlük, hürriyet, adalet sadece bizim küçük odamızda varmış gibi...
Evet hep aynı düşünen hep aynı gören insanlarla dolu bir oda ne kadar da güzel görünüyor belki de size.
Zaten alıştınız kim bilir belki de çevrenizden ve sizden olmayan sizin gibi olmayan herkesi dışlamaktan...
Oysa her bir oda bir bilgi her bir oda bir arkadaş belki
Bir çıkarabilsek düşüncelerimizi kalıplarımızdan ulaşacağız belki de gerçek nirvanaya
Olmayan bir ülkeyi keşfedip bir büyük yolculuk daha gerçekleştirip bulacağız belki de gerçegi...
Evet haklısınız...
Bir an nasıl da unuttum tamamen çıkmış aklımdan haklısınız...
İnsanların korkusu tam da bu değil mi?
Kendi gerçeklerininde bir yalan olma ihtimali...
Veya kendi çıkarlarının sadece bu gerçeklikte yüzebiliyor olma ihtimali...
Bu yüzden mi bırakmak çıkmak bu kadar zor o odadan
Ve bir ömür boyu kilitli kalmak istiyorsunuz...
Bırakın kapıdan çıkmayı,
Anahtar deliğinden bile baksanız yeter...
Belki o zaman fark edeceksiniz,
Bütün odaların aynı anahtar ile açıldığını
Ve sizin için sanki bambaşka olan bu diyarların
Aynı yolla aynı şifreleme ile girildiğini
Sonuçta ne sizden ne benden ne de kendisinden farklı
En büyük nimet değil mi?
Bin bir çeşit bir diyarda bir ağaç olmak.
Her dalında bir sır bir yaprak bir meyve barındırmak...
Her dalının gölgesinde daha nice yoldaşlara kol kanat germek
Aynı o bin oda gibi binbir çeşit bir bahçe de sade,yalnız bir dal mı olmak?
Yoksa hep beraber büyük, sağlam ve asırlık bir çınar mı olmak?






5 yorum:

  1. Aslında hep beraber büyüüük bir çınar olmak isterdi gönül.Selam Mustafa kardeşim.Serzenişlerin ahenkle dansetmesi bile ne arkamızı dönemediğimizin,ne de kendimizi tam veremediğimizin sebeplerinde gizli.Çok derli toplu, anlaşılır , fakat aynı zamanda mesajlar veren sanki bir dilek gibi, biraz mahzun bir ifade ve sonuç :Şimdi, tekrar okuyup daha iyi kavrama ihtiyacı hissettirdi bana.Gırgır şamata bir şey yazsaydın okuyan çok olurdu.Ama ben onların yaşlarını muhakkak ki katladım.Ve derin düşünenleri anlarım. Sağlıcakla kal.Ece ablan:)

    YanıtlaSil
  2. Sana bir mail gönderiyorum oğlum.

    YanıtlaSil
  3. Çok teşekkür ederim ece abla sağolasın bu güzel yorumun için evet gırgır şamata bir yazı yazsam belki okuyan çok olurdu ama bende öyle bir yazı yazamam uygun değilim heralde... hemen maillerime bakıyorum abla

    YanıtlaSil
  4. Ben de bazen görünmez duvarlarla yarattigim odama kapatiyorum kendimi. Kimseyi dislamak için degil de kendimi dis dünyadan soyutlamak için. Dünyaya dayanabilmek için bu kaçislara ihtiyacim var.

    YanıtlaSil
  5. Kendimizi dış dünyadan soyutlayıp bir oh çekmek için bunu hepimiz yapıyoruz heralde :) ama önemli olan kimseyi dışlamadan ötekileştirmeden yaşayabilmek ...

    YanıtlaSil